Tiran’da Mutlaka Yapılması Gereken 5 Aktivite

0

Arnavutluk vizesiz ve aynı zamanda ucuz oluşuyla ülkemizden birçok insanın ilgisini çekiyor. Aslında hiç Arnavutluk’a gitmek aklımda yokken karar vermiştim ben de bu seyahate. Karadağ’a biletler neredeyse Tiran’a biletlerin iki katı olduğu için hem fazladan bir yer görmüş olup hem de daha uyguna seyahat etmiş olurum dedim. Tiran genel olarak çok keyifli bir şehir, ancak şehirdeki heerrr şeyi yapsanız maksimum 2 gününüzü harcarsınız. Bu açıdan böyle görülmesi gereken çılgın şeylere sahip olmasa da, Tiran’da mutlaka yapılması gereken 5 şeyi sizler için listeledim. Hadi başlayalım!

Yazıya başlamadan önce aşağıdaki içeriği de inceleyebilirsiniz 🙂

Budva’da gidilecek en iyi 5 plaj

Bunk’art’ı Gezmek

Bu Bunk’art denilen yer bildiğimiz sığınak. Bu sığınaklar Arnavutluk’un komünist lideri Enver Hoca tarafından olası bir nükleer saldırıdan korunmak amacıyla yaptırılmış. Bunk’art’ın özelliği Enver Hoca için yapılmış olması, yoksa baktığımızda Arnavutluk’un genelinde yaklaşık 160-170 bin tane sığınak bulunuyor. Bildiğim kadarıyla 38 yıl önce yapılmış olan Bunk’art’ın içinde eski zamanların havasını çok rahatlıkla hissedebiliyorsunuz. Özellikle savaşların insanlar üzerindeki etkilerini düşündürüyor insana. İçeride o dönemde yaşayan insanlarla yapılmış ropörtajları da dinleyebiliyorsunuz.

Bu bahsettiğim Bunk’art aşağıda bahsedeceğim Dajti Dağı’nın yakınında, bir de Bunk’art 2 isimli bir sığınak da şehir merkezinde yer alıyor. Merkezden kalkan Porcelan-Teleferiku otobüsleriyle yaklaşık 15 dakikalık bir yolculukla buraya rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Yalnız şunu da not düşmüş olayım, eğer klostrofobiniz varsa pek size uygun bir yer olmayabilir. Yetişkinler için 500 lek (€4), öğrenciler için ise 300(€2.50) lek bir giriş ücreti var.

Dajti Dağı’na Teleferikle Çıkmak

Olur da şehrin kalabalığından daralırsanız ve farklı bir etkinlik arayışına girerseniz bu noktada yardımınıza Dajti Dağı koşuyor. Biz maalesef bunu yapamadık çünkü biraz daha rahat bir gezi planlamıştık ve dolayısıyla zamanımız yetersiz kaldı. Yine yukarıda bahsettiğim Porcelan-Teleferiku hatlı otobüse binerseniz 20 dakika gibi bir sürede teleferiğe binebileceğiniz noktaya ulaşabiliyormuşsunuz. Tepeye çıktığınızda yapabileceğiniz birkaç şey bulunuyor : Tiran’ın panaromik manzarasını gören restoranlardan en beğendiğinizi seçip güzel bir yemek yiyebilirsiniz, ki duyduğuma göre tepedeki restoranlar çok güzellermiş, ‘’yok ben tokum’’ diyorsanız hiking yapabilirsiniz veya atv sürebilirsiniz.

Teleferiğin gidiş dönüş ücreti de aşırı yüksek değil, 800 Lek yani Euro karşılığıyla €6.60. Dağın zirvesi 1600 küsür metre ve Tiran kışları çok yoğun kar yağışı almadığı için kar özlemi çeken yerel halkın sık sık uğradığı bir yer haline gelmiş. Yazları gittiğinizde de şehrin kavuran sıcağından kaçabilmek için harika bir seçenek.

Era Restaurant’ta Yöresel Yemeklerin Tadına Bakmak

Ben herhangi bir seyahate çıkmadan önce mutlaka inanılmaz bir araştırmaya girişirim. Bu araştırmalar esnasında da hangi blogu okusam, hangi videoyu izlesem Era Restaurant’ın ismi mutlaka geçiyordu. Ben yemek konusunda inanılmaz özenli davranan bir insan olduğum için bilmediğim şeyleri yiyip sonrasında beğenmeme riskinden pek hoşlanmam ve güvenli bölgemde takılırım bu konuda. Bu yüzden Era’da hiçbir şey yemediğimi baştan belirtmek istiyorum. Ancak menüye bakıp hiçbir şey anlamadığımda insanların burayı neden bu kadar çok beğendiğini hemen anladım, çünkü Arnavutluk’un ne kadar yöresel yemeği ve mezesi varsa hepsi buradaydı.

Mekandaki insanlar da yemeklerinden oldukça memnun görünüyorlardı. Garsonlar belki biraz daha ilgili olsa burada yemek yiyerek kendimce bir risk alabilirdim ama o kadar hiçbir şey anlamadım ki direkt olarak yöresel lezzetlerden vazgeçip rotamı başka bir restorana çevirdim. Tabi siz benim yaptığımı değil, dediğimi yapın. Bir şehri ve bir kültürü en iyi anlamanın yollarından bir tanesi de oraya özgü lezzetleri tatmak. O yüzden mutlaka bir öğününüzde Era’da yemek yiyin derim, bahçesi de çok şeker üstelik!

Önerilen içerik: Mini Milano Rehberi

Rinia Park’ta Piknik Yapmak

Maalesef İstanbul’da şehrin orta yerinde yeşillik görmeye pek alışkın olmadığımız için Tiran’ı gezerken bu durum beni çok mutlu etmişti çünkü neredeyse her yerde yeşillikler, ağaçlar vardı. Tiran’ın havasını iyice güzel solumak için size şimdiki önerim Rinia Park’ta piknik yapmak olacak. Civardaki marketlerden birinden istediğiniz meyveyi, atıştırmalığı alıp çimenlere yayılmaktan daha keyifli bir şey düşünemiyorum şu anda…

Hem çevreden gelip geçen insanları izlemek, hem bir ağacın gölgesinde dinlenmek için Rinia Park cidden harika bir yer. Parkın içinde minik bir lunaparkı, kocaman bir süs havuzu ve küçük büfeler bulunuyor. Böyle büyük bir kente de ancak böyle güzel bir yeşil alan yakışırdı. Ayrıca Tiran’ın meşhur ‘’I <3 Tirana’’ yazısı da bu parkta bulunuyor. Yani hatıra fotoğrafı çektirmek için birebir. Parkın içinde aynı zamanda 100.Yıl Anıtı ve Taiwan Center isimli bir yer de bulunuyor.

Bir Akşamınızı Blloku Bölgesi’nde Geçirmek

Normalde eğlenceye çok düşkün olmayan biri bile olsanız Blloku’da eğlenmemek mümkün değil. Bu Blloku dediğimiz bölgede sıra sıra restoranlar, barlar, kafeler bulunuyor ve her mekandan ayrı müzik sesi yükseliyor. Biz ki sabahın köründe kalkıp gezmeye başlayan bir çift olarak birbirimize dedik ki burada bir şeyler içmeden otele geri dönemeyiz.

Özellikle Cuma ve Cumartesi akşamları neredeyse bütün Tiran burada oluyor ama gözünüze öyle çok rahatsız edici bir insan güruhu gelmesin asla çünkü aksine, o insanları eğlenirken görmek size de o güzel pozitif enerjiyi veriyor. Aslında yazımın konusu bu değil ama Blloku’ya yolunuz düştüğünde eğer canınız tatlı çekerse MUTLAKA altını çiziyorum hatta MUTLAKA Milky’e uğrayıp yaptıkları enfes krepten deneyin. Baya kötü bir gün bile geçirmiş olsanız keyfinizi yerine getireceğine yemin edebilirim…

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu yapınız
Lütfen adınızı giriniz