Tarih-Lezzet Yuvası: Saraybosna

0

Saraybosna’ya gitme fikri planlada olan ve genellikle ertelenen yerlerdendi… Beklentimin düşük olduğu bu şehir resmen beni şaşırttı hatta cezbetti! Yakın tarihten, uzak geçmişe, yemek kültüründen eğlenceye, alışverişten mimariye geniş yelpazeli bir kapı açılıyor ve tavsiyem o kapıyı aralamakta geç kalmayın. O kapıdan geçince gezilecek yerler listesi vb basma kalıp verilerden ziyade size yardımcı olacak ipuçlarını paylaşacağım

Saraybosna’yı tanımlamak gerekirse aşağı-yukarı Türkiye şartlarında bir ülke.(ekonomi sıralamasında) Boşank,Sırp ve Hırvatları yaşadığı ülkede her milletten 1 aday sırayla başbakanlık yapıyor buradan anlaşılacağı gibi siyaseti dahil her alanda çeşitliliği görebilirsiniz.Caminin yanında sinagog onun yanında kilise var.Bir çok medeniyet ve kültürün doğurduğu bir yer Bosna-Hersek! Tatil boyunca yakın geçmişi sovyetlerin dağılmasını okumaya,öğrenmeye bir çok imkanınız oluyor. Nitekim savaş izlerini her binada, atılan bombaların izlerini kırmızıya boyayıp bosna gülü adını verdikleri belirli alanlarda sıkça görüyorsunuz. Tabi bir de ” Bosna-Hersek’in yıkılmayacağını gösteren/anlatan sonsuz ateşleri var.

Saraybosna su sebili başçarşının başlangıcı olarak kabul edebiliriz ve burada başlayan başçarşıda Hünkar camiini, saat kulesini, yine Osmanlı zamanında Bursa’dan gelen ipekleri satmak amacıyla yapılmış MoricaHan ı bu istikamet üzerinde yürürken görebilirsiniz. Yol birden bir çizgiyle ayrılıyor ve birden arnavut kaldırımdan beton taşlara geçiliyor ve işte Ferhadiye Caddesindesiniz. Ferhadiye caddesinde de Başçarşı da olduğu gibi burnunuza mükemmel yemek tatlı ve kahve kokuları geliyor.

Yemek konusuna gelince; öncelikle şunu söylemeliyim ki aynı kalitedeki restaurantlarda Türkiye’de o fiyat-performans dengesini mümkün değil bulamazsınız. Bu tadı tatmadan ölmediğime şükrettiğim bir köfte-kaymak birleşimi var ki şiddetle öneriyorum. Cevabdzinica Zeljo da köfte ve kaymağımızı yemiştik.(Kaymak tam bizim buralardaki gibi değil, bir karışım ama kaymak diyorlar ona) 2 dolu porsiyon ve içeceğe 24 tl ye takabül eden bir hesap ödemiştik. Bosnaya gelip börek yemeden illa ki olmaz; sabahları koştur koştur odun ateşinde yapılan boşnak böreği yemeğe buregdzinica Sac a gidiyorduk fiyatlar makul net bir şey söyleyemem çünkü her sabah 1.5 kg börek yiyorduk. Tadını sevdiğim ve evde denemeyi planladığım soğan dolmasını İnat Kuka da yedik, 2-3 gün saraybosna için yeterli bir süre desem de yemek yemeğe doymak lezzetlerin keyfini çıkartmak için en az 5 gün lazım. Tüm restaurant ve cafeler lezzetli, şık ve çok ucuz…

Ucuzluk demişken normalde yurtdışında kıyafet alışverişi yapmayan ben Türkiye’de çok daha pahalıya alınabilecek kıyafetleri makul fiyatlara alıp da geldim. AVM kültürünün yaygın olduğu şehirde alış-verişleri AVM den yapınız.(Başçarşı ve Ferhadiye turistik bölge olduğundan daha pahalı). Tramvayla gitmeyi gitmeyi planlarsanız Başçarşıdan bindiğinizden karşılıklı 2 büyük AVM nin olduğu yere yaklaşık 6-7 dk da gelebilirsiniz. Biz giderken yürümeyi tercih etmiştik. Bu arada Tramvayların 27 tanesi ise Konyadan hibe edilmiş onları kullanıyorlar. Diğer tramvaylar gerçekten çok eski ve kötü şekilde…

Umut Tünelini ise havaalanının yanında olduğumuz için son güne bırakmıştık, gidiş istikameti olarak net bir şey söylemeyeceğim ”harita”lar bizi bir miktar yanıltsa da tramvay-otobüs-yürüme üçlemesinden sonra yolumuzu bulmuş ve insanlığa yapılan zulme bir kez daha şahit olduk. Dönüşte ise havaalanına taksiyle 5 € ya geçtik.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu yapınız
Lütfen adınızı giriniz