Kaş’ın Aşık Olunası Hidayet’in Koyu

0

Bugün sizlere Antalya’nın en güzel koylarından biri olan Hidayet Koyu’nu tanıtıyoruz. Masmavi denizi ve huzur veren güzelliği ile karşınızda Hidayet Koyu.

Hidayet Koyu nerede ve nasıl gidilir?

Antalya’nın yeryüzündeki cenneti Kaş ilçesinin muazzam koylarından Hidayet’in Koyu. Çukurbağ yarımadasında Kaş merkezin 2,5 km mesafesinde yer alıyor. Aracınızla ve minibüslerle rahatlıkla ulaşım sağlayabileceğiniz bir koy. Araç için ücretli ücretsiz otoparkları mevcut. Ben minibüsle ulaşım sağladım. Koya inen bir yokuşta sizi bırakıyor ve aşağıya 5 dk yürüme mesafesi ile ulaşabiliyorsunuz.

Hidayet’in Koyu ismini nereden alıyor? 

İsmini bir rivayete göre burada eskiden yaşamış Hidayet isminde bir abimizden alıyor. Koy eskiden Kaş’ın bakir koylarından biriyken şuanda Blanca Beach adında bir işletme işletmekte. Tabii işletme demek para demek olduğu içinde bizim Hidayet abimizin bakir koyu artık bakir bir koy değil maalesef.

Hidayet’in koyu plaj, şezlong ve şemsiye ücretleri

İşletmede şezlong ve şemsiye ücretli. Şezlong 30 şemsiye 10 tl idi 2020 yazında. Tesisin avantaj ve dezavantajları mutlaka olsa da Hidayet’in Koyu güzelliği ile zaten sizi büyüsü altına alıyor. Kaşlı bir gezgin olarak benim bile her gittiğimde aşık olduğum bir yer. O kadar berrak bir suyu var ki bırakın taşları saymayı sizi cennette hissettiriyor.

Mavinin olabildiğince tonunu o mükemmel denizde görebiliyorsunuz. Hani okurken insan ‘ya ne kadar güzel olabilir altı üstü deniz’ diyebilirsiniz. Beni anlamanızın gerçekten tek yolu gidip orada yüzmek. Antalya’nın o yakıcı güneşinin altında serin sularda, hele ki masmavi serin sularda yüzmek artık günümüz dünyasında hepimiz için birer nimet demek.

Mavi bayraklı ünvanı ile zaten koya girişte mutlulukla giriyorsunuz. Kayalık yapısı mevcut denize giriş kısmında. Bu sizi korkutmasın çakıl ve kayalardan oluşuyor. Sadece kenarda kayalar var denizin devamı çakıl taşlarından oluşmakta. Bu kayalarda sizi bir de sürpriz bekliyor. Benim gibi yengeç meraklısıysanız kayaları gidip minik bir taşı kaldırdığınızda küçücük yengeçler size merhaba diyecektir.

Hidayet’in Koyu’ nun ileri kısımlarında tekneleri görmek de mevcut. Çünkü bazı dalış ekipleri burada dalış yapıyor. Ben cesaret edemedim. Ama dıştan bu kadar güzel olan bu denizin içten görülecek güzellikleri hayal ederken bile heyecanlanıyorum. Normalde gittiğim birçok denizde bir saat ritüeli vardır. Şu şekildedir; sabah erken saatlerde çarşaf gibi dümdüz, berrak, sakin bir deniz sizi karşılar. Öğlen bu deniz hafif dalgalarla bulanıklaşmaya başlar. Öğleden sonra ise maalesef ki insanlarımızın denize attığı pisliği deniz kıyıya atarak kirlenmeye başlar.

İşte Hidayet’in Koyu’na beni aşık eden bu oldu. Sabah dokuzda gittiğim ve akşamüzeri altı buçukta çıktığım bu deniz her saatinde aynı berraklıkta, aynı temizlikte ve aynı durgunlukta idi. Özellikle çocuklu aileler için çok ideal dalgasız olmasın. Birçok çocuk kıyıda suyun içinde çok rahat bir şekilde oynayabiliyordu. Bu bile Hidayet abimizin bu güzel koyunun en cazip yanlarından bir tanesi.

Önerilen İçerik: Akdeniz’de denizi en iyi plajlar

İşletmenin olmasının yanında kıyıya havlusunu bırakarak denize girip işletmeden yararlanmadan ücretsiz giriş yapanlar da mevcuttu. Bu zaten olması gereken olağan bir durum çünkü biliyorsunuz ki bütün deniz ve kumsallar halkındır ve ücretsiz girme hakkına sahiptir.

İşletmeden faydalanmadan sadece ben denizi göreceğim, Şevval benim şezlong şemsiyeyle işim yok diyorsanız da hay hay buyurun, gidin ve bu güzelliği görün.
Benim gerçekten çok sevdiğim ve bende yeri ayrı bir koy. Umarım yazımda da size bunu bütün hislerim ile aktarabildim. Giden, gitmeyen, gitmeyi düşünen herkesten yorumlarını bekliyorum. Bütün denizlerimizin, ormanlarımızın, doğamızın her zaman doğal ve temiz kalması dileği ile…

Önceki İçerikKuzey Vietnam Gezi Rehberi: Kuzey Vietnam’da Gezilecek Yerler
Sonraki İçerikKorona günlerinde Roma gezi rehberi
Merhabalar. Ben Şevval Dirlik. Yeşil ve mavinin tutkusu beni buraya getirdi. Hep doğanın içinde bütün canlılarla yaşayabileceğim bir dünya ararken önce kamp ile tanıştım. Sonra kampın bana sunduğu ‘evin sırtında’ mantığı ile doğanın güzelliklerinin içinde buldum kendimi. Burada da birçok kamp deneyimimden, gittiğim koylardan, ‘yediğin içtiğin senin olsun gezdiğin yeri anlat’ derler ama ben yediğim içtiğimden de her şeyden sizlere bahsedeceğim. Yurtdışı deneyimlerimi sizlere aktaracağım. Restaurantlar, cafeler, etkinlikler hepsini sayfamda bulabileceksiniz. Bu serüvende birlikte olacağımız için çok heyecanlıyım.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu yapınız
Lütfen adınızı giriniz