İçindekiler
Karadağ! Hem ülkemize yakın, hem de vizesiz oluşuyla belki de yurt dışı tatili severler için vazgeçilmez rotalardan biri. Pek tabii orada da Euro kullanıldığı için pek hesaplı olmasa da, İtalya veya Fransa tarzı yerlere göre çok daha uygun fiyata tatil yapma imkanını bizlere sunuyor. Aynı zamanda gerek iklimi, gerek denizi göz önüne alındığında İtalya havasını çok rahat sezebiliyorsunuz, zaten birbirlerine deniz sınırları da var, belki de bu yüzdendir bu benzerlik.
Tatilimi planlarken ilk başta bana Türkiye’de tatil yapmak çok daha ucuz olur gibi gelmişti ama işler hiç de öyle değilmiş. Yaptığımız 10 günlük Arnavutluk-Karadağ tatili için uçak biletleri, konaklama masrafları ve diğer tüm harcamalar dahil olmak üzere kişi başı 4000 TL harcadık ve mesela ülkemizin popüler tatil destinasyonlarından biri olan Bodrum’da aynı paraya sadece 5 gün vakit geçirebiliyorsunuz, o da yiyip içtiğinizi fazlaca hesaplarsanız. E hal böyle olunca, insan daha uygun fiyata daha güzel bir tatil yapabilmenin yollarını arıyor ister istemez. Peki Karadağ’a gittik, nereleri görmeden Türkiye’ye dönersek çok ayıplanırız gelin bir de onlara bakalım :
Budva
Budva Karadağ’ın Bodrum’u arkadaşlar. Bütün çılgın gece hayatı, keyifli etkinlikler ve eğlenceler burada. Aynı zamanda kültürel açıdan da bizlere baya bir şey katıyor çünkü Old Town bölgesinde mesela hisar olarak adlandırılan bir yer var, içinde bir de müze ve kütüphane de barındırıyor. Bunun dışında gezebileceğiniz kiliseler ve gerçekten eski olmasına rağmen hala muazzam güzellikte olan Old Town sokakları var. Sabahları denize girebilmek için gidebileceğiniz birçok plaj alternatifi var ve aynı zamanda kıyı şeridindeki her farklı yer birbirlerine yakın olduğu için Budva’dan sıkılınca tek otobüsle yarım saatte şehir bile değiştirebiliyorsunuz.
Yazlık yer olduğu için sokaklar hep çok kalabalık, saat kaç olursa olsun insan kendini güvende hissedebiliyor. Birçok restoran seçeneği var ve akşam 21.00’dan sonra marinanın ilerisindeki gece kulüplerinde veya Top Hill olarak adlandırdıkları Balkanlar’ın en iyi gece kulübüne falan gidebilirsiniz. Açıkçası biz sabahın köründe uyanıp bütün gün deliler gibi gezdiğimiz için hiç öyle çılgın eğlencelere halimiz kalmıyordu ama ilgilisinin baya bi seveceği yerler var. Yukarıda da dediğim gibi Karadağ Euro para birimini kullanıyor ama Budva tatil beldesi olduğu için fiyatlar bir tık pahalı oluyor ortalamaya göre. Biz Budva’ya Karadağ’ın bomboş anlamsız başkenti Podgorica üzerinden gittiğimiz için oradaki fiyatlarla Budva’daki fiyatları karşılaştırma imkanımız olunca biraz bu duruma üzülmüştük. Demek tatil beldesi her yerde daha pahalı…
Bir de Budva ile eklemek istediğim bir başka şey taksiler. Şehir içinde toplu taşıma olmadığı için ulaşımınızı taksiyle yapmanız gerekiyor. Fakat bazı taksi şirketleri diğerlerine göre birkaç kat daha fazla ücret istiyor sizden. Palm Taxi ve Happy Taxi normal ücret alanlardan. Eğer diyorsanız ben orada hangi durakmış arayamam, mutlaka şoförle yola çıkmadan önce ücret konusunda anlaşın.
Kotor
Biz Karadağ’a gittiğimizde konaklamamızı Budva’da yapıp Kotor’a sadece günübirlik olarak gitmiştik ancak Kotor’a indiğimiz dakikadan itibaren buna pişman olduk. Tamam Budva harikaydı, çok çok güzeldi ama dedik keşke birkaç gün de burada kalsaymışız. Kotor’un havası bi farklıydı çünkü..
Aslında en başından Kotor’da konaklama ayarlamamamızın sebebi fiyatların Budva’ya göre daha pahalıya kaçması ve insanların bizi ‘’Budva daha eğlenceli yaa’’ diye gaza getirmesinden kaynaklıydı. Özellikle 260 metre tepedeki Kotor Kalesi’ne MERDİVENLE çıkıp o tepedeki manzaraya şahit olduktan sonra Kotor’u beğenmemek gibi de bi ihtimalimiz yoktu doğrusu. Şimdiye kadar çok manzara gördüm ama Kotor’unki bambaşkaydı. Deniz konusunda burada seçenekleriniz çok daha az, yani şehrin içinden denize girmek isterseniz tek seçeneğiniz cruise gemilerinin durduğu yerin az ilerisindeki ufak sahilimsi yer. Elbet Kotor’un yakınlarında denize girilebilecek birçok yer vardır ama biz günübirlik gittiğimiz için pek uzaklaşmak istemedik, onun yerine Kotor’un Old Town’ında dolaştık. Fakat Budva’dan farklı olarak Kotor’un denizi sanırım körfez olmasından kaynaklı şekilde çok daha soğuktu ve denizin rengi bildiğimiz yeşildi.
Suyun altında çok yosun var, denizin renginin sebebi bu olsa gerek. Ancak o yosunlar size değmiyor pek, yani biz hiç rahatsız olmadık değen kısmından da açıkçası. Akşamları Budva’da olduğu kadar eğlenceli seçenekleriniz yok belki ama dinlenmek amaçlı gidiyorsanız bence muazzam bir seçenek olur. Aynı zamanda benim gibi kedi manyakları için de harika bir yer çünkü aşırı fazla kedi var Old Town’ın içinde…
Sveti Stefan
Burası Budva’ya yalnızca 15-20 dklık uzaklıkta bulunan bir bölge. Daha önce yazdığım bir yazıda burada mutlaka denize girilmesi gerektiğinden bahsetmiştim ve şu anda da hala bu fikrimin arkasında olduğumu belirtmek istiyorum asfdsg.
Sveti Stefan aslında bir ada, içinde de kocaman ve aşırı lüks bir tesis bulunuyor. Sadece aşırı zengin insanların kullanabildiği bir yer olduğundan bizim gibi turistlerin adayı turlaması mümkün değil… Yalnız bu tesisin plajından denize girmek isterseniz €75 civarı bir ücret ödeyerek bunu yapmanız mümkün. Biz böyle bi parayı sadece bedavaya da girebileceğimiz bi denize vermeyi çok manasız bulduğumuz için şemsiyemizi çakıp adanın kenarından kenarından denize girdik…
Eğer mümkünse size burayla ilgili önereceğim bir başka şey de gün batımını burada izlemeniz olacaktır. O kadar güzel görünüyor ki tarif edecek kelime bile bulamıyorum, oldukça yetersiz kalır…
Önerilen içerik: Budva’da Gidilebilecek En iyi 5 Plaj
Petrovac
Petrovac Sveti Stefan’a 15 dk uzaklıkta bulunan bir sahil kasabası. Benim tam olarak ‘’burası çok benlik’’ diyebileceğim tarz bir yer. Bir sürü dükkanlar, restoranlar, sahilde şezlonglar… İnanılmaz huzurlu. Buraya da yalnızca birkaç saatliğine uğramıştık ve ona rağmen inanımaz sevmiştik.
Denize girmeye fırsatımız olmamıştı ama su çok güzel görünüyordu. Sahil şeridinin sonunda ufak bir kale tarzı bir yer var, oradan Petrovac’ın bütün manzarasını izleyebilir, bool bol fotoğraf çekilebilirsiniz. Aynı zamanda birçok hediyelik eşya dükkanı da bulunuyor ve genel olarak Budva’dakilerden daha orijinal şeyler gördüğümüz için burada dolanmak baya bi hoşumuza gitmişti. Petrovac’ta görebileceğiniz Roma Mozaikleri, St. Thomas Kilisesi ve bir iki tane manastır var. Burada bizim yaptığımız gibi sadece birkaç saat harcanabilir, çünkü gezilecek aşırı bir yeri yok.
Perast
Biz buraya gidemedik… ve bu duruma da baya üzüldük çünkü planda terslikler olduğundan son anda gidemeyeceğimize karar verdik. Gitmeye de çok hevesli olduğumuzdan burayı da mutlaka görülmesi gereken yerler listesine eklemek istedim. Perast Kotor’un sadece birkaç kilometre ötesinde bulunuyor dolayısıyla Kotor’dan otobüslerle kısa süre içinde oraya varabilirsiniz.
Çok büyük bir yer olmadığı için buraya yarım gününüzü ayırmanız yeterli olur diye tahmin ediyorum. Müzeleri falan da gezerseniz bu süre biraz daha uzayabilir tabi ki. Burada Our Lady of The Rocks isimli bir ada da yer alıyor. O adadaki kilisenin ne kadar güzel olduğunu birçok kişiden duydum ve şu an bir kez daha üzüldüm burayı göremediğimiz için… Planınızı yapın, vaktinizi ayarlayın ve Perast’ı mutlaka görün…
Herceg Novi
Fark etmeden Karadağ’a kadar gidip de göremediğimiz yerleri en sona bırakmışım sanırım. Herceg Novi de Kotor Körfezi’nde bulunan bir sahil şehri olarak geçiyor. Burası da Budva ve Kotor gibi Old Town’a sahip (belki tamamen benim bu eski yapılara olan merakımdan, bayılıyorum her yerin ‘’old town’’ını göreyim :D) Burası sadece denizinin harika olmasıyla değil, aynı zamanda spa merkezleriyle de ünlü. Yani sadece yazın değil aynı zamanda bahar mevsimlerinde de turist çekiyor. Burada da tıpkı Kotor’da olduğu gibi ta tepede, size baya yorucu bir yolculuk geçirtip bacak ağrısından sizi ertesi gün yürütmeyecek merdivenlere sahip bir kale yer alıyor, (burası 85 mt yükseklikte. Kotor’daki 260 mt idi.) ismine de Kanli Kula demişler. Hem Kotor Körfezi’nin müthiş manzarasını görüyor, hem de konser tiyatro falan etkinlikler orada düzenleniyor.